Kornea apsesi, Tıpta sık olarak kullanılan terimlerden bir tanesidir. Kornea tabakası arasına sınırlı olarak biriken irin anlamına gelmektedir. Kornea, gözün en ön bölümü ve şeffaf, bombeli ön bölümüdür. Işık ışınlarına karşı retinaya pencere görevi yaparak koruyan ve kırılmayı sağlayan gözün bölümüdür. Şeffaf olmasını sağlayan yapısında damar bulunmamaktadır. Damarsız olma özelliği taşımaktadır. Beslenmesi ve metabolik ihtiyaçları, limbusta bulunan kan damarları sayesinde olmaktadır.

Kornea tabakasının ve skleranın birleşme kısmına limbus adı verilmektedir. Gözün nemlenmesini ve ihtiyacı olan oksijen ihtiyacı gözyaşının aköz tabakası tarafından sağlanmaktadır. Dış ortamdan gelen gün ışığını kırmak, gözün iç yapısındaki yapılarını korumak ve ön kısmını şekillendirmektir. Kornea tabakası sürekli nemli olması gerekmektedir. Bu sıvılar aynı zamanda kornea bölümüne oksijen ve diğer gerekli maddeleri sağlamaktadır.

Kornea tabakasının herhangi bir şekilde dış etkenlerden kaynaklı etkilenme ile görmeyi azaltan şiddetli ağrı, batma, yanma ve ışık hassasiyetine karşı şikâyetlere sebep olabilmektedir. Kuru göz, herpetik keratit, kornea apsesi ve korneanın dejeneratif rahatsızlıkları daha sık karşılaşılan durumlardır. Kornea bölümünde kalıcı bir problem olmaması sebebi ile erken teşhis ve tedavisi çok önemlidir.

Kornea tabakası damarsız olmasına karşın sinir dağılımı deriden 300 veya 400 kat daha yoğundur. Göz kırpma refleksleri, gözdeki sinirler uyarılmaktadır ve böylece kornea gözyaşı ile devamlı ıslak tutularak, yüzeyinin bütünlüğünü korumaktadır. Kornea saydamlığı genetik olarak veya sonradan geçirilen travma, kornea apsesi ve cerrahi sonrasında meydana gelmektedir.

Batma, şiddetli ağrı, yanma ve ışık hassasiyetine karşı tepki gösterme durumlarında mutlaka Uzman bir hekim tarafından tedavi edilmesi gerekir. Uzman doktorun önereceği ilaçların düzenli bir şekilde kullanılması, önerilen miktarlarda kullanılması, kısa zamanda tedavi ile sorun ortadan kalkacaktır.